19 Ocak 2012 Perşembe

SAÇMALAMA LA!

Buraya bişey yazarken acayip saçmalayasım geliyor. Şu an ki saçmalama isteğimin altında KV üstüne Leyla ile Mecnun izlemem de olabilir. Ama insan her blogunu açtığında bu istek uyanmaz ki! Bu arada Afili Filintalara da hastayım. (konudan konuya atlama problemime ılımlı ve alttan alıcı bir yaklaşımda bulunursanız sevinirim!) Şu an kafamda 381 tilki var ve hepsinin kuyruğu birbirine bağlı. birinin kuyruğunu çözsem öbürkiler beni yiyecek sanki. Hoşt lan hoşt! Tilkilerle niye uğraşıyorsam zaten. Başka bir hayvan mı yok amk? 381 panda mı desek acaba? Hani en kötü karar kararsızlıktan iyidir demişler ya, aynen öyle! Bir pandayı seçmem lazım artık. Panda da olmadı sanki bu hayvan olayında zira pandalarımın kuyrukları uzun değil ki nasıl birbirine bağlansın falan? Neyse bu panda tilki meselesi kuzuları çitten atlatmaya benzedi uykumu getirdi. Neyse.. Her nerede okunuyorisem selam olsun.
Aloha!

15 Kasım 2010 Pazartesi

Boruma gitti..

Hani bir şeyi çok istersin ama olmamak için elinden geleni yapar ya..
Bulamazsın ya işine yarayan şeyi..
Özlem duyarsın ya delicesine..
O özlemi dindirmek istersin de sürekli aksilikler çıkar ya..
İşte tam oradayım!
Ama ben de elimden geleni yapacağım!

Koy götüne rahvan gitsin…

Bir kere basladik gerisi gelsin artik.. 
Burada her vakit buldugumda sacmalamaya calisaciiim..! 

Isime engel olmaya calisan insanlara sinir oluyorum.. Sen kendi isini yap got! Her boka karismaya calisan, bunu da ’ yapici elestiri’ ler sinsilesi adi altinda yedirmeye calisanlara da sinir oluyorum. Guya sosyal gerzek! Cok bilmislik yapmayacaksin! Buysa bu! Yok begenmediysen siktirir gidersin! Bo$bele$ konu$maya gerek yok! Offf.. Nekadar cok sinir olmusum bugun!

5 FINGERS IN THE SAME HAND! Film icin yapilan en guzel resimdi..

15 Mayıs 2010 Cumartesi

COLUMNISTS.. KÖŞE YAZARLARI..

Köşe yazmak artık maharetten çıktı herkesin yapabileceği birşey haline geldi.
Allah aşkına kim haftanın 7 günü elle tutulur birşeyler yazabilir? Ekonomi yazsan 5 gün yazarsın, siyaset desen bazen hiç birşey çıkmaz, yok magazin desen 7 gün yazabilirmisin? Yazıyor adamlar.. Utanmasalar duş aldım, helaya gittim diye gününün özetini yazacaklar..
Bugun hava güzel bana bilmem ne duyguları veriyor, ahh şöyle oluyorum ohh ver coşkuyu nedir?
En azından Başbakan'a sallayanlar falan oluyor da okunuyor onlar, yoksa köşeler perişan..
Başta da dediğim gibi aslında köşe yazarlarnda değil suç. Onları 7 gün orada yazdıranda. Adam da napsın para kazanacak yazıyor. Otu yazıyor b.ku yazıyor..
Kaç köşe yazarı düzenli takip ediliyor öğrenmek isterdim..
Sana mı kaldı? diyenler haklı.. Bana ne ya bana mı yazıyor sanki hepsi.. Kendilerine okutacak adam buluyorlar nasıl olsa memlekette..
İnşallah kaliteli insanlar çoğalır da onları okuruz be bir gün..
Neyse ilkokuldan kalan 'Cin Ali' serimi çıkarayım da onları okumaya başlıyım tekrar..

25 Mart 2010 Perşembe

BU AŞK MI? SEVGİ Mİ? YALAN!!

Bir gün bir adam varmış. Adam ünlü, köşesi olan (yuvarlak değil), kitapları olan, filmi olan, bir de albümü olan.. Yuh artık kimde var bukadar vasıf diye sordurtan biri.. Adam sürekli aşktan meşkten bahsediyor bir betimlemeler bir betimlemeler.. Kendini iyi satıyormuş halka, göz boyuyormuş meğer.. 

Bu adama güzeller güzeli hatta bir okadar da akıllı bir kadın bile inanmış üstüne evlenmiş..  Malzemeyi de görünce bırakmış hemen..

Kadın ayrılıyor ama okumaya da devam ediyormuş köşeyi.. (kimse sevdiğinin kurduğu cümleleri unutmaz!) Meğer adam her karşısına çıkan kadını köşesine taşıyormuş (hepsini!). Nasıl bir yalakalıksa artık.. Kadın kendine söylenen cümleyi birkere görmüş köşede, hatta kesmiş o köşeyi.. Bir kere daha görünce aynı cümleyi başka bir köşesinde, artık canına tak etmiş.. Ben yandım eller yanmasın diye kadın da köşesinde yapmadığı birşey yapıp adamın foyasını meydana çıkartmış..

Adam ikinci kez yazdığında geçmiş bir tarihte yaşamış bir kadına yazmış.. Tamam ölü birine yazmış da neden aynı cümleler? Bu şu anlama gelir: 'Her kandırmaya çalıştığım kadına söylediğim cümleler olduğu gibi ağzıma da pelesenk olmuş herkese söyleniverecek cümleler bunlar.. Hatta bir hemcinsime bile söyleyebilirim okadar aşina olmuşum herkese söylemekten..' 

Peşinde evlenmeyi bile getiren aşk bu mudur? Sevgi midir bu? Aşk üzerine kitaplar yazmak, filmler yazıp çekmek yalanlar üzerine mi kuruludur acep?

Anektod: Animasyon film yapan kişilerin hayal gücü okadar gelişir ki, bu işe başladıktan 6 ay sonra bu insanların şahitlikleri geçersizdir. Çok sakin bir şekilde yalan söyleyip yalan makinalarını kandırabilirler..

Bu adam da böyle bir duruma düşmüş sanırım.. Yaza yaza okadar iyileşti ki karşısındaki artık ayırt edemiyor.. 

Yalanlara kanmayalım... 

24 Mart 2010 Çarşamba

BİR BU KALMIŞTI..

Bir bu kalmıştı yapmadığım demiştim ama en önce yapmam gerekeni en son yapıyorum sanırım. Gerçi en son da dememek lazım şu ömrümüzde daha neler göreceğiz acaba..
Ee bir yerden başlamak gerekiyordu tabi yazmaya artık. Saba makamından bir sesle gerildiğim şu an da ( tabiri caiz ise sabahın köründe ) bundan sonra buraya yazmam gerekenler ve yazmak istediklerim arasında çelişiyorum..
Ne zor birşeymiş buraya yazı yazmak.. İçimden gelenleri yazsam ne olur acaba? Önce bunun kararını verip yazmalıyım sanırım..
Neyse şimdilik bukadar olsun. But i'll be back soon.. ;)